Kesek

Turkish Definition

Parça, kesek, bölüm, azıcık,mahdut miktarda

Karachay - Turkish Examples

Buday Kesek ibiztavusuladı - mahdut miktardakibuğdayımız tükeniyor

Kesek kesek - ekmek parçası

bir Kesek - bir az

birparça -

bir nebze -

birinçi Kesek - birincibölüm

romannı üçünçü Kesek i - romanın üçüncü bölümü

Kesek legebölüv - parçalara ayırma

korğaşın365 Kesek kaydadı - kurşun parçası nerede

Kesek Kesek etmek - parça parça etmek

Parçalara bölmek -

Kesek zamandaboşadık - tazıcık sürede bitirdik

bir Kesek sabırlık sal - birazcık sabret

bir Kesek es cıydı - biraz şuurunu topladı

taŋ Kesek - oldukça bir miktar

Kesek kesekmalı bardı - oldukça bir miktar malıvar

taŋ Kesek ni sakladıla - oldukça birsüre beklediler

igi Kesek - bir hayli

Oldukça -

igi Kesek den beri saklaydıla - bir hayli zamandan beri bekliyorlar

Igi Kesek den beri - bir hayli zamandanberi

English Definition

Piece, clod, section, little, limited amount