Kıyav

Turkish Definition

Noksan, sakatlık, özür, leke,kusur

Karachay - Turkish Examples

Söleşgeninde Kıyav u bardı - konuşmasında özürü var

kitapnıbetlerinde Kıyav ları bardı - kitabınsahifelerinde noksanlıklar var

Kıyav ubolup bolmağanına igi kara - kusuru olup olmadığına iyi bak

English Definition

Defect, defect, defect, blemish, flaw