Kızarmak, kızıllaşmak;ısınmak, kızgın hale gelmek, korhaline gelmek
Almala386kızarğandıla - elmalar kızarmışlar
Anı közleri kızarıp turadı - onungözleri kızarmış
suvukdan betikızarğandı - soğuktan yüzükızarmış
col canında itburunlakızaradıla - yolun çevresindekuşburunlar kızarmışlar
kızarabişe turluk - kızara pişe durasıca(beddua)
kün bathan canıkızaradı - güneşin battığı tarafkızıllaşmış
bir karasaŋ kızara birkarasan ağara turadı - bir bakarsankızarmış bir bakarsan da ağarmışhalde duruyor; ocakda otunlakızarğandıla
To become red, to become red; to become hot, to become angry, to become red