Kızgın, çok sıcak, hararet; köz,kor; hiddet, şiddet, sıkı, hararetli;acele, çabuk, hızlı
Kün Kızıv da - kızgın güneşin altında
kün Kızıv daişleybiz - kızgın güneşin altındaçalışıyoruz
otnu Kızıv una salığız - ateşin en sıcak yerine koyunuz
Otnu kızıvu - ateşin en kızgın yeri
Kızıv otda küyerik - kızgın ateşteyanasıca; Kızıv mıdıh
otnu Kızıv unda cılıtığız - ateşin közündeızıtınız; kışnı Kızıv unda kayrı barasa
uruş Kızıv u bılabaradı - savaş (bütün) şiddetiylesürüyor
işni em Kızıv közüvünde - işin en sıkı döneminde; Kızıv Kızıv söleşedile
Kızıv cürüş bıla ekisağatlık col - hızlı yürüyüşle ikisaatlik yol
Kızıv bolmak - aceleetmek
eşik Kızıv Kızıv kağıldı - kapı hızlıhızlı çalındı
Kızıv etmek - aceleetmek
Kızıv etip küreşedile - aceleetmeye gayret ediyorlar
Angry, very hot, heat; ember, ember; anger, violence, strict, heated; haste, quick, rapid