Kızıv

Turkish Definition

Kızgın, çok sıcak, hararet; köz,kor; hiddet, şiddet, sıkı, hararetli;acele, çabuk, hızlı

Karachay - Turkish Examples

Kün Kızıv da - kızgın güneşin altında

kün Kızıv daişleybiz - kızgın güneşin altındaçalışıyoruz

otnu Kızıv una salığız - ateşin en sıcak yerine koyunuz

Otnu kızıvu - ateşin en kızgın yeri

Kızıv otda küyerik - kızgın ateşteyanasıca; Kızıv mıdıh

otnu Kızıv unda cılıtığız - ateşin közündeızıtınız; kışnı Kızıv unda kayrı barasa

uruş Kızıv u bılabaradı - savaş (bütün) şiddetiylesürüyor

işni em Kızıv közüvünde - işin en sıkı döneminde; Kızıv Kızıv söleşedile

Kızıv cürüş bıla ekisağatlık col - hızlı yürüyüşle ikisaatlik yol

Kızıv bolmak - aceleetmek

eşik Kızıv Kızıv kağıldı - kapı hızlıhızlı çalındı

Kızıv etmek - aceleetmek

Kızıv etip küreşedile - aceleetmeye gayret ediyorlar

English Definition

Angry, very hot, heat; ember, ember; anger, violence, strict, heated; haste, quick, rapid