Doğurmak, yavrulamak,çoğalmak, çıkmak, fışkırmak,yumurtlamak
Soslannı katınıkozlağandı - Soslan’ın karısıdoğurmuş
iynegibiz ıyıkğakozlarıkdı - ineğimiz haftaya kadardoğuracak
anı malı kozlağandankozlap baradı - onun malıçoğaldıkça çoğalıyor
üynü başındakırdış kozlağandı - evin damında otçıkmış
kırdışla kozlağandıla - otlarfışkırmış
anı avzunda çibinkozlaydı(d) - onun ağzına sinekyumurtluyor (iğrenç sözsarfedenlere söylenir)
tavuklakozladılamı - tavuklar yumurtladılarmı?
To give birth, to give birth, to multiply, to come out, to gush out, to lay eggs