Ara

Turkish Definition

Ara, arayer, orta

Karachay - Turkish Examples

Colubuznu Ara sına cetdik - yolumuzun ortasına(yarısına) yetiştik

Ara ğa almak - ortaya almak

araya almak -

Ara şahar - başşehir

payitaht -

köpürnü Ara beceni - köprünün orta direği(yük çekicisi)

Ara belgi - ara işareti

Eki elni Ara sı - iki köyün arası

eki Ara da keleçi - iki arada elçi

eki suv Ara - iki suyun arası

alanı Ara ları bılakıl ötmeydi - onların aralarından kılgeçmiyor (onların aralarından susızmıyor) (deyim)

kıralla Ara sıkenŋeş - devletlerarası müzakere

Milletle Ara sındağı - milletlerarasındaki

şaharla Ara sı telefon - şehirlerarası telefon

Ara mülk - ortamal

Ara ğa salmak - ortaya koymak

Ara begitiv - arayı kuvvetlendirme

Ara ğa suğulmak - araya sokulmak

Bir Ara da - arada bir (bazen)

birarada -

keçe Ara sında - gece arasında(gecenin bir vakti)

Ara ayrı bolsa -

Ara dağı alınır - ara bozuk olursa

Aradaki elden gider -

Ara bağana - orta direk

eki Ara da bara bıla kelebaşım aylandı - iki arada gide gelebaşım döndü

English Definition

Intermediate, intermediate, middle