Kuvuş

Turkish Definition

Oyuk, kovuk, çukur, girinti,köşe

Karachay - Turkish Examples

Terekni Kuvuş una kuş uyasalğandı - ağacın oyuğuna kuşyuva yapmış

tişimi Kuvuş u ösüpbaradı - dişimin oyuğu gittikçebüyüyor

otcağanı Kuvuş un sabiyleüleşalmaydıla - ocağın yanındakigirintiyi çocuklar (oturmak için)paylaşamıyorlar

Kuvuş bolmak - oyuklaşmak

oyuk olmak -

kozterekni tönŋegi Kuvuş bolğandı - cevizağacının gövdesi oyuklaşmış

Kayanı Kuvuş una kirip caŋurnutohtarın sakladım - kayanınkovuğuna girerek yağmurundinmesini bekledim

içi Kuvuş du - içiçukurdur

içi Kuvuş taş - içi oyuk taş

Celke Kuvuş - ense çukuru

Kuvuş cayak - çökük yanaklı

English Definition

Cavity, cavity, depression, recess, corner