Dökülmek, akmak, akınetmek
Cılamukları kuyuldu - gözyaşları döküldü
başımdankaynar suvla tögüldüle - tepemdenaşağı kaynar sular döküldü
caŋurkuyuldu - yağmur şır şır yağdı
Adamla kuyulup keledile - insanlarakın akın geliyorlar
Terek suvHazarğa kuyuladı - Terek IrmağıHazar’a dökülüyor
tavdan özenŋekuyulduk - dağlardan düzlüklereakın ettik
To pour out, to flow, to flow