Imkânsız, çaresiz
Madarsız ğatüşmek - çaresizliğe düşmek
Madarsız bolmak - çaresiz olmak
elindenbirşey gelmemek -
Madarsız börü ayaklarınçaynar - çaresiz kurt ayaklarınıçiğner (a-s)
Madarsız -
caŋız malın soyar - imkânı olmayan
tek koyununuyüzer (a-s) -
Impossible, helpless