Musal

Turkish Definition

Pörsük, pörsümüş, buruşuk

Karachay - Turkish Examples

Çabakla Musal körünedile - balıklarpörsük görünüyorlar

almala Musal bolğandıla - elmalar buruşmuşlar(pörsümüşler)

Musal boluv - pörsüme

Buruşma -

English Definition

Wrinkled, wizened, wrinkled