Yer, mevki, yatak
Orun alıv - yeralma
yerleşme -
Orun beriv - yerverme
har zat ornuna caraşadı - her şey yerine yakışır
oltururğa Orun cokdu - oturmaya yer yok
Ornundan kobarğa unamaydı - yerinden kalkmak istemiyor
Orun koyuv - yer verme
birinci Orun - birincimevki
Orun ŋa catıv - yatağa yatma
Orun etiv - yatak yapma
açık Orun - münhalyer
açık yer -
boş yer -
ol Orun tolturdu - o yerini dolduruyor
açha Orun - kasa
para konulacak yer -
Cüzdan -
kese -
tuz Orun - tuzluk
at Orun - ahır
tavuk Orun - kümes
koy Orun - ağıl
Buzov Orun - ineğin döl yatağı
sabiy Orun - kadının rahmi
kadının dölyatağı -
tüşgen köget ornunabitmez - düşen meyve yerinekonmaz (a-s)
ornundan çıkğankozunu börü aşar - yerinden ayrılankuzuyu kurt yer (a-s)
Place, position, bed