Orun

Turkish Definition

Yer, mevki, yatak

Karachay - Turkish Examples

Orun alıv - yeralma

yerleşme -

Orun beriv - yerverme

har zat ornuna caraşadı - her şey yerine yakışır

oltururğa Orun cokdu - oturmaya yer yok

Ornundan kobarğa unamaydı - yerinden kalkmak istemiyor

Orun koyuv - yer verme

birinci Orun - birincimevki

Orun ŋa catıv - yatağa yatma

Orun etiv - yatak yapma

açık Orun - münhalyer

açık yer -

boş yer -

ol Orun tolturdu - o yerini dolduruyor

açha Orun - kasa

para konulacak yer -

Cüzdan -

kese -

tuz Orun - tuzluk

at Orun - ahır

tavuk Orun - kümes

koy Orun - ağıl

Buzov Orun - ineğin döl yatağı

sabiy Orun - kadının rahmi

kadının dölyatağı -

tüşgen köget ornunabitmez - düşen meyve yerinekonmaz (a-s)

ornundan çıkğankozunu börü aşar - yerinden ayrılankuzuyu kurt yer (a-s)

English Definition

Place, position, bed