Şınkart Ot - alevleyanan ateş
Ot ağaç - ocağıkarıştırmaya yarıyan ağaç (sırık)
Ot başı - odanın ocağa yakın bölümü
Ot ayağı - odanın ocağa uzakbölümü
Ot cağa - ocağın önü
Ateşin kıyısı (kenarı) -
Ot carık - ateşten yayılan aydınlık
Ot kötü - ocakta ateş yakılan bölüm
Ot orun - ateş yakılan yer
Ot almak - ateşalmak (eskiden kibrit bulunmadığıiçin ateşi olan evden biraz kor alınırve bununla ateş yakılırdı
bueyleme ot alma denir) -
Ot dacılınmak - ateşte ısınmak
Ot tamızıv - ateş yapma
anı kolu Ot du - onun eli ateş (gibi)
Ot dan kölekkiymek - ateşten gömlek giymek
Eki Ot nu arasında - iki ateşinarasında
Ot töbesi bolluk! - ateşyığını haline gelesice!
cahanim Ot dan tolğun! - cehennem ateşiyledol!
Ot bolmağan cerden tütünçıkmaydı - ateş olmayan yerdenduman çıkmaz (a-s)
Ot tamızsaŋtütün çığar - ateş yakarsan dumançıkar (deyim)
Ot dan çık da calınŋakir - ateşten çık da ise gir (deyim)
Ot suz calın bolmaz - ateşsiz is olmaz(deyim)