Ot

Turkish Definition

Karachay - Turkish Examples

Şınkart Ot - alevleyanan ateş

Ot ağaç - ocağıkarıştırmaya yarıyan ağaç (sırık)

Ot başı - odanın ocağa yakın bölümü

Ot ayağı - odanın ocağa uzakbölümü

Ot cağa - ocağın önü

Ateşin kıyısı (kenarı) -

Ot carık - ateşten yayılan aydınlık

Ot kötü - ocakta ateş yakılan bölüm

Ot orun - ateş yakılan yer

Ot almak - ateşalmak (eskiden kibrit bulunmadığıiçin ateşi olan evden biraz kor alınırve bununla ateş yakılırdı

bueyleme ot alma denir) -

Ot dacılınmak - ateşte ısınmak

Ot tamızıv - ateş yapma

anı kolu Ot du - onun eli ateş (gibi)

Ot dan kölekkiymek - ateşten gömlek giymek

Eki Ot nu arasında - iki ateşinarasında

Ot töbesi bolluk! - ateşyığını haline gelesice!

cahanim Ot dan tolğun! - cehennem ateşiyledol!

Ot bolmağan cerden tütünçıkmaydı - ateş olmayan yerdenduman çıkmaz (a-s)

Ot tamızsaŋtütün çığar - ateş yakarsan dumançıkar (deyim)

Ot dan çık da calınŋakir - ateşten çık da ise gir (deyim)

Ot suz calın bolmaz - ateşsiz is olmaz(deyim)

English Definition