Örten

Turkish Definition

Ateş, yangın, salgın

Karachay - Turkish Examples

Örten nicuklatıv - yangını söndürme

Cüregime Örten salğandı seni tatlısözleriŋ - yüreğime ateş düşürdü491senin tatlı sözlerin (mısra)

emina Örten - veba salgını

English Definition

Fire, conflagration, epidemic